Mısır’dan geçici vergi baskısı
Mısırlı yerli üreticilerin ithal edilen inşaat çeliğindeki artışı sebep göstererek Mısır Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’na yaptığı başvuru, Bakanlığın, ithal edilen inşaat çeliğine 200 günü kapsayan yüzde 7,3 oranında geçici vergi uygulamasını başlatması ve korunma önlemi soruşturması açması ile sonuçlandı.
Yerli üretimin korunması amacını taşıyan kararın soruşturma süresince 200 günü aşmamak üzere uygulanacağı bilgisi alındı. 2012 yılında yine aynı gerekçe ile Mısır tarafından korunma önlemi soruşturması kapsamında yüzde 6,8 oranında geçici vergi uygulanmaya başlanmış ancak yapılan detaylı inceleme neticesinde Türk ürünlerinin yerli sanayiye zarar vermediğine hükmedilmiş, soruşturma önlemsiz olarak kapatılmıştı.
ABD’den ise telafi edici vergi kararı…
ABD’de yerli üreticiler, Türk inşaat çeliğine karşı yürüttüğü çalışmaları aralıksız sürdürüyor. Amerika Birleşik Devletleri’nin Türk inşaat çeliği ürünlerinin ithalatına karşı başlattığı damping ve telafi edici vergi soruşturmasının kararı 9 Eylül 2014 tarihinde açıklanmıştı. Kararda Türk ürünlerinde damping bulgusuna rastlanmadığı açıklanırken; soruşturmanın telafi edici vergi kısmına konu olan iki Türk firmasından biri için vergi oranı yüzde 0, diğeri için ise yüzde 1,25 olarak belirtilmişti. 14 Ekim Salı günü ise ABD Uluslararası Ticaret Komisyonunun gerçekleştirdiği zarar tespiti nihai oylaması sonucunda Türkiye için 0 damping marjı ve yüzde 1,25 oranındaki telafi edici vergi oranı kesinleştirildi.
Türk çelik ihracatçıları olarak belirlenen bu küçük verginin de kaldırılması yönünde çalışmalar yürütülürken; ABD’li yerli üreticilerin de karardan hoşnut olmayarak temyiz yoluna gidecekleri bilgisine ulaşıldı.
Çelik İhracatçıları Birliği Başkanı Namık Ekinci konuyla ilgili yaptığı açıklamada; “Sektörümüzün son dönemlerde karşı karşıya geldiği damping ve telafi edici vergi soruşturmalarının ardı ardası kesilmiyor. Bunun son örneklerini Mısır ve ABD’de yaşıyoruz” dedi.
Namık Ekinci sözlerine “Daha önceki yıllarda, karlılıklarını arttırmak isteyen Mısır’lı yerli üreticilerin baskıları ile Mısır hükümeti benzer bir soruşturma başlatmıştı. Ancak Mısırlı yetkililerin yaptıkları derin ve detaylı inceleme sonucunda, inşaat çeliği ithalatının yerli sanayiye zarar vermediği sonucuna varılmış ve de dava önlemsiz olarak kapatılmıştı. Türk çelik sektörü ihracatını Dünya Ticaret Kuralları çerçevesinde gerçekleştirmektedir. Bu nedenle bahsedildiği gibi Mısır sanayisine zarar vermesi tezinin tam aksine; söz konusu ülke sanayisine ve ticaretine çok olumlu katkı sağlayacağı aşikârdır” diyerek devam etti.
“Aslında bu tarz önlemlerin bizim gibi ülkelere karşı kullanılması yerine; kural tanımadan ihracatını gerçekleştiren ve ürünlerin kimyası ve şekli (Gtip) ile oynayarak hileli yollara başvuran bazı Uzak Doğu ülkelerinin yaptıkları ihracatın durdurulması için çalışmalar yapılmalıdır. Sanayiye ve ticarete asıl kalıcı zararın bu tip ülkelerden yapılacak ithalattan kaynaklanacağının görülmesi gerekmektedir” diye belirten Namık Ekinci, “Örneğin; ABD, Çin’den gerçekleştirdiği filmaşin ithalatına karşı yüzde 110,25’e varan bir damping uygulaması başlattı. Buna karşın geçtiğimiz günlerde Türk çelik sektörü, DTÖ kuralları çerçevesinde gerçekleştirdiği ihracat ile Avrupa Birliği’nce “Güvenli Piyasa Ekonomisine Emsal Ülke” olarak gösterildi. Bu tespitler zarar veren bir ülke olmadığımızın en güzel kanıtıdır” dedi.
Namık Ekinci Mısır’daki son gelişmelerle ilgili görüşünü; “Mısır hükümeti bugüne kadarki tutumunda ülke siyasetine ticareti alet etmeyerek, takdire şayan bir duruş sergilemişti. Ancak son gelişmeler maalesef gösteriyor ki Mısır da kendi siyasetine ticareti alet etmiştir” diyerek tamamladı.
ABD Uluslararası Ticaret Komisyonun zarar tespit toplantısında aldığı kararın haksız olduğunu belirten Ekinci; “ABD Ticaret Bakanlığı 9 Eylülde yaptığı nihai karar açıklamasında Türk ürünlerinde damping marjı olmadığını açıklamıştı. Soruşturmanın telafi edici vergi kısmında ise yüzde 1,25’lik vergi uygulanması kararı alınmıştı. Dün komisyon tarafından bu oranların zarar tespiti yapıldı. Oylama sonucunda telafi edici vergi oranı ne yazık ki aynı kaldı ancak yapacağımız hukuki mücadele ile önümüzdeki kısa süreç içerisinde kaldırılacağına inanmaktayız” dedi.
ABD karar verici makamlarının inşaat çeliği soruşturması süresince yerli üreticilerden, siyasiler aracılığı ile önemli ölçüde baskı gördüğüne de dikkat çeken Ekinci; “ABD Ticaret Bakanlığı, yerli üreticilerin tüm baskılarına rağmen, ticareti siyasete alet etmeden inşaat çeliği soruşturmasında adil bir yargılama yapmayı başarmıştır. Bu tutumun diğer soruşturmalarımız için de örnek teşkil etmesini diliyoruz” diyerek sözlerine son verdi.