Bugüne kadar 131 ülkede üstlendikleri projelerle inşaat sektörünün başarısını tüm dünyaya tanıtan Türk müteahhitler, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun da katıldığı bir törenle Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) tarafından ödüllendirildi.
Törende konuşan TMB Başkanı M. Erdal Eren, Türk müteahhitlik firmalarının dünyada bir marka haline geldiğini, Türk müteahhitler olarak Ukrayna’da aktif rol oynamaya hazır olduklarını ve yurt dışındaki şantiyelerde 100 bin Türk işçi hedefleri olduğunu söyledi.
Eren, konuşmasında şunları söyledi:
“1972 yılında başladığımız yurt dışı faaliyetimizde 2000’li yıllarda büyük bir atılım yaparak hemen hemen her ülkede ay yıldızlı baretlerimizle projeler üstlendik. Firmalarımız otoyollar ve havaalanlarından kongre merkezlerine, raylı sistemlerden endüstriyel tesislere kadar hayata geçirdikleri çok çeşitli proje ile dünyada bir marka haline gelmiştir.
Müteahhitlik firmalarımızın ulaştıkları seviye ve elde ettikleri kalıcı başarıların ardından, yıllık yeni proje hedefimizi kısa vade için 30 milyar dolar olarak revize ettik. Orta vade için 50 milyar dolar olarak koruduk. Ancak büyük umutlarla başladığımız 2022 yılında, daha ilk çeyrek dönem sona ermeden çıkan Rusya-Ukrayna savaşı ile sarsıldık. Sektörümüz açısından da gerçekleştirdiğimiz projeler içinde açık ara lider Rusya ve son yıllardaki payı giderek artan Ukrayna, bizlerin de vazgeçemeyeceği ülkelerdir. Sayın Cumhurbaşkanımız liderliğinizde devletimizin benimsediği denge politikası ile attığı yapıcı adımlar için de özel şükranlarımızı sunuyoruz. Geçtiğimiz hafta içerisinde kendilerinin huzurunda, Ukrayna’nın tahrip olan altyapısının yeniden inşası amacıyla Lviv’de Ticaret Bakanımız tarafından imzalanan mutabakat zaptı kapsamında TMB olarak müşavirlik firmalarımız ile birlikte aktif rol üstlenmeye hazırız.
Yurt dışında belirlenen en önemli hedeflerimizden biri de söz konusu projelerde Türk işgücü istihdamının gerekli düzenlemelerle 100 bine çıkarılmasıdır. Bu konuda iki önemli sorun mevcut. İlki; işçilerimizin ücretlerinin bir kısmının veya tamamının Türkiye’deki ailelerine ödenmesi, maalesef o kişiler ülkemizde çalışıyormuş gibi algılanarak, gelir vergisi tahakkuk ettirilmesidir. Hazine ve Maliye Bakanlığımız bu konuyu son aylarda gündemine alarak yurt dışında çalışan işçilere gelir vergisi istisnası getirilmesi çalışmasını başlattılar. Yakın ilgileri için müteşekkir olduğumuz Sayın Bakanımızdan nihai güzel haberi bekliyoruz. Daha önemli diğer engelimiz ise işçi-işveren uyuşmazlıklarının bazı avukatlık büroları tarafından istismar edilmesidir. Son olarak Yargıtay, açılan haksız davalarda emsal kararlara imza atmıştır. Bunun içtihat haline getirilmesine ihtiyaç duyulmaktadır. Bunun yanında Adalet Bakanlığımız da başka ülkelerdeki işler ile ilgili bu tip davalar için Ankara ve İstanbul’da bazı mahkemeleri ihtisas mahkemesi olarak belirler ve diğer mahkemelerde açılacak bu tür davaların bu mahkemelere aktarılmasını sağlarsa, konunun kesin bir çözüme kavuşması, ilgili ülkelerin mevzuatına hâkim bu mahkemelerin verecekleri kararların adil olması sağlanacaktır.”