21 Kasım 2024 Perşembe
Ana SayfaSektörden HaberlerTürk Müteahhitler Sıkıntıda

Türk Müteahhitler Sıkıntıda

Türk inşaat sektörü yurtdışı pazarında bazı zamanlar sıkıntı yaşıyor. Türkiye Müteahhitler Birliği tarafından yapılan açıklamalarda Türk inşaatçılarının Libya'da yaşadıkları sıkıntıdan bahsetti. Peki Libya'da sıkıntı ne? Türk müteahhitler ne istiyorlar?
 
Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Mithat Yenigün, “Libya sektörümüzün kanayan yaralarından bir tanesi olmaya devam etmektedir." dedi.
 
Mithat Yenigün, “Bugün gelinen noktada beklentimiz, Türk müteahhitlerin Libya’da yaşadıkları sorunların çözümlenmesi için ekonomi ve dış politika araçlarını birlikte ve eşgüdüm içerisinde kullanan, hedef odaklı ve süratli adımların atılmasıdır” dedi. 
Türkiye Müteahhitler Birliği Sektörel Değerlendirme Toplantısı, Müteahhitler Birliği’nde gerçekleşti. Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Yenigün, konuşmasına geçtiğimiz aylarda Londra'da düzenlenen Building Awards 2014'de kazandıkları "Yılın En İyi Uluslararası Projesi" ödülü, ayrıca LEED Platin sertifikasının geçen hafta itibariyle onaylanmış olduğunu ve vizyonlarının büyük ölçüde gerçekleşmiş olduğunu gösterdiğini anlattı.
 
Hem yurtiçinde hem de yurtdışında son derece dalgalı seyreden konjonktüre karşılık, sektörün yurtiçinde son 3 yılda yüzde 20 büyüme gösterdiğini bildiren Yenigün, “Yurtdışı müteahhitlik hizmetleri alanında ise 2013 yılında geleneksel pazarlarımızdaki tüm zorluklara karşın ilk defa 30 milyar ABD Doları eşiğini geçmemiz ve dünyanın 100'ü aşkın ülkesinde 7 bin 500'e yakın proje gerçekleştirmiş, toplam uluslararası iş tutarımızı 280 milyar ABD Doları’nın üzerine çıkarmış olmak kayda değer gelişmelerdir.
 
Sektörde başarı sıralaması için bir ölçek olarak algıladığımız ‘Engineering News Record’ (ENR) dergisi tarafından açıklanan ‘Dünyanın En Büyük 250 Uluslararası Müteahhidi’ listesinde 2013 yılında müteahhitlik sektörümüzden 38 firma ile yer almamız, 2008 yılından beri dünya sıralamasında Çin'den sonra ikinci sırada bulunmamız övünç kaynağımızdır. Bu noktada pazar payımızı arttırmak ve daha yüksek katma değer yaratmak için yapılması gereken ise, yurtdışında ortaklıklar kurarak; hem aynı bölgelerde birbirimizle rakip olmadan daha uygun şartlarda işler almak, hem de ortaklık kültürü ve güç birliği içinde daha ekonomik ve daha hızlı işler yapmaktır. Bu sayede firmalarımızın toplam ciro bazında daha da büyüyerek dünya devleri ile yarışacak hale geleceğine inanıyorum” diye konuştu.
 
Türkiye ve dünyada özellikle sektörü etkileyen gelişmelere bakıldığında oldukça hareketli ve çetin bir dönemden geçildiğini söyleyen Yenigün, şunları kaydetti:
 
“ABD Merkez Bankası’nın tahvil alım programında azaltmaya gitmesinin ardından Türkiye’nin de aralarında olduğu gelişmekte olan piyasalarda kurlarda ve piyasa faizlerinde yukarı yönlü, borsalarda ise aşağı yönlü hareketler başlamış, dış kaynaklı net sermaye miktarı belirgin biçimde azalmıştır. Türkiye, her ne kadar doğru adımlar atsa da küresel piyasalarla entegre olması sebebiyle önümüzdeki dönemde sürmesi beklenen likidite krizinden etkilenmemiz kaçınılmaz olabilir. Biz müteahhitleri ilgilendiren en önemli tarafı, hükümetimizin 2023 vizyonu doğrultusunda hedeflediği mega projelerin gerçekleşmesi için yatırımcı sermayesi ilgisi ve uzun vadeli uygun finansman imkanlarının devam edip etmeyeceğidir. İnşaat sektörünün gündeminde 3. havalimanı, 3. köprü, Kanal İstanbul, kentsel dönüşüm, nükleer santral gibi iddialı projeler vardır.
 
Önümüzdeki dönemde küresel finans piyasalarında yaşanacak gelişmelerin bu mega projelerin hayata geçirilmesinde çok ciddi etkilerinin olacağını ve yatırım programlarının küresel finans ortamı dikkate alınarak takvimlendirilmesinin önem kazanacağını düşünüyoruz. Olası küresel likidite daralmasının önümüzdeki dönemde yurtdışı müteahhitlik hedeflerimizi nasıl etkileyeceğini de ayrıca irdelememiz gerekir. Küresel krizin yarattığı belli bölgelerde yoğunlaşan yüksek rekabet ve Arap Baharı ile en büyük pazarlarımızdan olan Libya’nın yarattığı boşluğu gidermek için sektörümüz, hükümetimizin de aldığı cesaretlendirici kararlarla beraber yeni pazarlara, özellikle sahra altı Afrika pazarına yönelmiş bulunmaktadır. Sahra altı Afrika’da bulunan bazı gelişmekte olan ülkelerin son yıllarda sahip olmaya başladığı siyasi istikrar ile birlikte başta altyapı olmak üzere birçok konuda başlattıkları yatırım programlarıyla firmalarımız yakından ilgilenmektedir.
 
TMB olarak biz geçmiş dönemde bir ‘Afrika Açılımı Programı’ başlatmıştık. Bu program çerçevesinde seçilen ülkelerden işveren kuruluş yetkililerinin ülkemize davet edilmesi, bu ülkenin kısa ve orta vadeli yatırım programı hakkında üyelerimizin bilgilendirilmesi ve birebir temas kurmaları hedeflenmiş idi. Diğer taraftan memnuniyetle görmekteyiz ki, Ekonomi Bakanlığımızın da benzer bir Afrika açılım programı bulunmaktadır. Hedef seçilen bölge ülkelerinin büyük oranda benzer olduğu, Bakanlığın Birliğimizden farklı olarak hedef seçilen bölge ülkelerine müteahhitlik heyeti ziyareti düzenlemekte olduğu görülmüştür. Bu çerçevede önümüzdeki dönemde Afrika ülkelerine yönelik olarak gerek anılan ülkelerde gerek Türkiye'de yürütülen bu çalışmaların birbirini tamamlayıcı bir yapı içerisinde birleştirilmesi ve Ekonomi Bakanlığımız işbirliğinde ortak etkinlikler haline dönüştürülmesi hususunu takdirlerine sunarız.”
 
Libya sürecine de değinen Yenigün, “Libya süreci sektörümüzün kanayan yaralarından bir tanesi olmaya devam etmektedir. Söz konusu süreçte Türk müteahhitlik firmalarının hak ediş alacaklarının ödenmesi, uğradıkları zarar/ziyanın tespiti ve tazmini konularını içeren çeşitli mutabakat zaptı metinlerinin hazırlanması konusunda Birliğimizce, Bakanlığınız, DEİK/Türk-Libya İş Konseyi, INTES, Müşavirler Birliği ve üye firma temsilcilerimizce birlikte yoğun çalışmalar yürütülmüş, ancak bu çabalardan günümüze kadar olumlu bir sonuç alınamamıştır.
 
2013 yılının son aylarında teminat mektuplarının Libya işveren idareleri tarafından nakde çevrilmesi hususunda yaşanan bazı sıkıntılar, 2011/2001 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı’nın (BKK) 5. maddesinin 4. fıkrasının geçerliliğini koruması nedeniyle aşılmış olmakla birlikte Libya tarafının anılan uygulamanın kalkmasını istediği ve BKK'nın kaldırılmaması halinde Türk bankalarının teminat mektuplarını kabul etmeme kararı aldığı bilinmektedir. Bu çerçevede Libya tarafının hükümetimize tevdi ettiği son mutabakat zaptını çok önemsiyor ve Bakanlığımızın sektörümüzle beraber yürüttüğü bu çalışmadan dolayı bürokratlarınıza teşekkürlerimizi sunuyoruz. Bu çalışmadan olumlu sonuç almak ve Libya’ya işlerinin başına geri dönmek bu salondaki meslektaşlarımızın en büyük arzusudur. Ancak geçen hafta itibarı ile Libya’da yeniden ve çok daha büyük bir güvenlik sorunu yaşanmaya başlandığı da hepimizin malumudur.
 
Libya'nın biran önce içinde bulunduğu karışıklıktan çıkması en büyük arzumuz olmakla birlikte, gelişmeleri yakından izlediğimizde şu anda Libya'da faaliyet göstermekte olan firmalarımızın işçilerini geri getirmek tehlikesi ile karşı karşıya kalabileceği gerçeğine de dikkatinizi çekmek isterim. Bugün gelinen noktada beklentimiz, Türk müteahhitlerin Libya’da yaşadıkları sorunların çözümlenmesi için ekonomi ve dış politika araçlarını birlikte ve eşgüdüm içerisinde kullanan, hedef odaklı ve süratli adımların atılmasıdır” diye konuştu. 

PROJE BİLGİ FORMU

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yapın

Lütfen yorumunuzu girin!
Lütfen isminizi girin

Son Haberler

YAZARLAR

Ayla Özer
365 YAZI