Brand Finance araştırmasına göre Türkiye, 487 milyar dolarlık değeriyle dünyanın en değerli 19'uncu ülke markası oldu. Türkiye değerini bir yılda 114 milyar dolar artırdı.
MARKA değerlendirme kuruluşu Brand Finance'in yaptığı 'Marka Ülkeler' araştırmasının sonuçlarına göre marka değerini 114 milyar dolar artıran Türkiye; Polonya, Avusturya, Belçika, Yunanistan gibi Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkeleri geride bıraktı. Ülkelerin yatırım, turizm, ürünler ve yetenek olmak üzere dört ana kritere göre değerlendirildiği araştırmada Türkiye'nin marka değeri 487 milyar dolar olarak hesaplandı. ABD'nin yaklaşık 15 trilyon dolar marka değeri ile yine birinci olduğu listede Çin, geçen yıla göre bir basamak yükselerek Almanya'nın önüne geçti ve yaklaşık 5 trilyon dolar marka değeri ile dünyanın en değerli ikinci ülke markası oldu. Gürcistan ile Kamerun ise 9'ar milyar dolarlık marka değerleriyle listenin sonunda yer buldu. Araştırmanın sonuçlarına göre, en önemli gelişmelerden birini iki basamak yükselerek 8. sıraya yükselen Brezilya gösterdi. Geçen yıl ölçülen marka değerini 114 milyar dolar artırarak toplamda 487 milyar dolar marka değerine ulaşan Türkiye bir çok AB üyesini gerisinde bıraktı.
KOMŞU 20 BASAMAK DÜŞTÜ
l POLONYA, listede geçen yıla göre dört basamak yükselerek, önemli bir başarıya imza attı ancak yine de Avusturya, Belçika gibi AB üyesi bir çok ülkeyle birlikte Türkiye'nin gerisinde kaldı.
l TARİHİNİN en büyük ekonomik krizlerinden biriyle uğraşan Yunanistan ise listede 20 basamak birden düşerek 73 milyar dolar marka değeri ile 55. sırada yer aldı.
l BORÇLARIYLA başı dertte olan İtalya da geçen yıla göre 3 basamak birden düşerek, 1 trilyon 104 milyar dolarlık marka değeriyle 10. sıraya geriledi.
'Turquality' başarı hikayeleri arasında
ARAŞTIRMANIN sonuçlarını değerlendiren Brand Finance Türkiye Direktörü Muhterem İlgüner, bir ülkenin markasının, o ülkenin refahı üzerinde doğrudan etkili olduğu gibi küresel rekabet avantajı sağlamasına da katkıda bulunduğunu bildirdi. Türkiye'nin bir ülke marka stratejisi geliştirmesi ve başarı ile yönetmesi halinde sağladığı gelişmeyi farklı alanlarda taçlandırarak sürdürebileceğine dikkati çeken İlgüner, ülkenin ulusal yetenek geliştirme programlarının yanı sıra uluslararası yetenekleri cezbedecek programlar geliştirmesi gerektiğini de söyledi. İlgüner, İstanbul'un bunun için önemli bir fırsat sunduğunu da sözlerine ekledi.
Akşam