Türklerin yurt dışındaki konut ve inşaat yatırımları katlanıyor!
Ocak-Mayıs 2024’te yabancılara 1,4 milyar dolarlık emlak satıldı. Aynı dönemde Türkler ise yurtdışından 1,1 milyar dolarlık emlak aldı. Gayrimenkul Hizmet İhracatçıları Derneği (GİGDER) Başkanı Bayram Tekçe, “5-10 yıl önce yıllık 130 milyon dolar seviyesinde yurtdışından alım yapan Türkler, artık bu rakamın iki katını ayda gerçekleştiriyor. Bu sene gayrimenkulde ilk kez açık vereceğiz gibi görünüyor.” dedi.
İlk 5 ayda ülkemizden 1,4 milyar dolarlık alım yaptılar. Bir önceki yıl toplamı 3,5 milyar dolar, 2022 toplamı ise 6,3 milyar dolardı. İlk 5 ayda Türklerin yurtdışında yaptığı emlak alım tutarı ise 1,1 milyar dolara yaklaştı. 5-10 yıl önce yıllık 130 milyon dolar seviyesinde yurtdışından alım yapan Türkler, artık ayda bu rakamın iki katını gerçekleştiriyor. Aradaki makas hiç bu kadar daralmamıştı. Bununla birlikte Türklerin yurtdışındaki inşaat yatırımları da 5 kat arttı. Yurtdışına giden Türkleri yakalamak, durgun piyasaya karşı alternatif oluşturmak isteyen Türk inşaat şirketlerinin yatırımları da ilk 5 ayda 249 milyon dolar oldu. Bu rakam geçen yıl ilk 5 ayda 47 milyon dolar seviyesindeydi. Veriler, Türklerin yurt dışındaki konut yatırımları rekor kırarken, yabancıların ülkemizdeki gayrimenkul alımlarının son yılların en düşük rakamlarına gerilediğini gösteriyor. Gayrimenkul Hizmet İhracatçıları Derneği (GİGDER) Başkanı Bayram Tekçe, konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede, yabancıların Türkiye’deki konut yatırımlarının son 2 yıldır gerilemeye devam ettiğini söyledi. Buna rağmen Türkiye’de yaşayan Türklerin yurt dışında yaptığı konut yatırımında rekorların kırıldığını dile getiren Tekçe, sözlerini şöyle sürdürdü: “2024 yılında Türklerin yurt dışındaki konut yatırımının 2023’e göre yaklaşık yüzde 50 artışla 3 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Bu tüm zamanların en yüksek rakamı olacak. Ayrıca birçok yabancı ülkede de Türkiye’deki gibi tapu değeri gerçekleşen satış bedelinin altında gösteriliyor. Bu bakış ile Türklerin yurtdışı yatırımlarının belki de 4 milyar doları aşacağını söyleyebiliriz. Aynı dönemde yabancıların ülkemizden aldıkları konutlar için ödedikleri tutarın da 2-2,5 milyar dolar seviyelerinde gerçekleşmesini bekliyoruz. Böylece tarihte ilk kez Türklerin yurt dışındaki yatırımları ülkemize bu alanda gelen yatırım tutarını aşmış olacak.”
“DÜZENSİZ GÖÇMENLE YATIRIMCI AYRILMALI”
GİGDER Başkanı Bayram Tekçe, uluslararası yatırımcıların Türkiye’deki konut yatırımlarında yaşanan gerilemenin sebeplerine değinerek, gayrimenkul sektöründe yabancı yatırımcılara yönelik olumsuz bir algı olduğunu, bunun temelinde düzensiz göçmenlerin yattığını söyledi. Burada uluslararası yatırımcı ile düzensiz göçmenlerin iyi ayrılması gerektiğini dile getiren Tekçe, şu açıklamalarda bulundu: “Sadece ev kiralayarak ikamet verilmesi sonlandırılmalıdır. Avrupa’da golden visa olarak adlandırılan yatırımcı ikamet programlarının sektörümüze önemli bir katkısının olacağını düşünüyoruz. Ülkemizde maalesef uluslararası yatırımcıların ikamet süresi uzatılmıyor. Hepsi yatırım yapmış ama ikametleri uzatılmadığı için yurt dışına çıkıyorlar. Mesela 17 senedir Türkiye’de ikamet eden Norveçli emekli bir çift ikametleri uzatılmadığı için Türkiye’deki evlerini terk etmek zorunda kalıp Mısır’dan ev aldılar. Alman, İngiliz geliyordu. 6 ay kolayca kalabiliyorlar ama ondan sonra uzatılmıyor, onlar da gitmek zorunda kalıyorlar. Türkiye’den ev satın alan global yatırımcılar GİGDEKS araştırmasına göre; senede 2,8 ay ülkemizde konaklıyorlar. Dolayısıyla bu insanların aslında ikamet almaya, pasaport almaya ihtiyaçları yok. Bu insanları ikamet almaya zorunlu kılan en önemli sebep adres kaydının mecburi kılınmasıdır. Aksi takdirde satın alınan konuta elektrik ve su bağlatılamıyor. Burada bizim de Avrupa ülkeleri gibi kolaylaştırıcı bakmamız ve global yatırımcılar için zorlaştırıcı engelleri aşmamız ülkemize döviz getirmek açısından da son derece önemlidir. Nitekim hiç kimse yurt dışına yatırım yapıp da hukuki sorun yaşamak istemez. Dolayısıyla ısrarla vurguladığımız üzere global yatırımcı ile düzensiz göçmen ayrımının bu bakış açısıyla ayrılması gerektiğini düşünüyoruz.”