16 Kasım 2024 Cumartesi
Ana SayfaKonut ProjeleriÜç global devi getirdi iki markayla hedefi 5 milyar dolar

Üç global devi getirdi iki markayla hedefi 5 milyar dolar

Gayrimenkulde lüks deyince ilk akla gelen isimlerdendir Vedat Aşçı. Aslında bir doğa adamı olan, ama onu gerçekten keşfedebilmiş her insan gibi, doğanın bilime ve dolayısıyla teknolojiye esin kaynağı olabileceğini keşfetmiş Aşçı.

Belki de bu yüzden incelikli tasarım ve ileri teknoloji onun için lüks tanımının merkezinde duruyor. Bir diğer temel özelliği, lüksü en iyi resmedenlerle çalışmak. Zincirlikuyu’da geliştirdiği Astoria’da dünyanın en önemli markalarından biri olan Kempinski’yi yanına aldı.  Maçka’da yanındaki isim Armani oldu. Bodrum’da Mandarin Oriental ile karşımıza çıktı. Hazırlıklı olun, çok yakında dünyanın birkaç iyi markasını daha Türkiye’ye taşıyacak. Aşçı ile yaşamın merkezine aldığı diğer detayları da konuştuk.

TÜRKİYE

Türkiye’nin en önemli sorunu
ÇARPIK KENTLEŞME

Türkiye, deprem kuşağında bir ülke. Bu nedenle en önemli sorunu altyapı yetersizliği ve çarpık kentleşme. Hükümet yeni kanunlar için çalışıyor. İnşallah, binaların dönüşümü sağlanacak.
 
Yabancı 60 hektar arazi alabilmeli mi?
KANUNLAR DOĞRU DÜZENLENİRSE…

Kanunlar doğru düzenlenirse alabilmeli. Önemli olan Türkiye’nin bütünlüğünü koruyacak kanun ve önemlerin alınması.
  
Kriz kapıyı çalar mı?
BÜYÜMEDEN KONTROL EDİLİR

Alınan önlemler sonucunda Amerika açısından kriz toparlanmış olsa da  Avrupa’da ikinci bir kriz baş gösterdi.  Dünya çapında alınan önlemlerle Avrupa’da krizin büyümeden kontrol altına alınacağına inanıyorum. Çünkü Avrupa’da olacak bir kriz tüm dünyayı etkileyecektir. Avrupa çok büyük bir pazar ve bu pazarın küçülmesi kimsenin işine yaramaz. Ama, ben 2012 sonlarında toparlanma bekliyorum.
 
Fiyatlar şişti mi?
DAHA DA YÜKSELECEK, ÇÜNKÜ…

Fiyatlar İstanbul’un merkezinde daha da yükselecek. Çünkü İstanbul bugün dünyanın en önemli metropollerinden biri. Dünyanın gözü burada. Türkiye ve çevresinde ciddi ekonomik gelişmeler oluyor. Dünya insanları bölgede bulunarak ve bölgedeki ticaret hacimlerini daha da genişletmeye başladı. İş dünyasının bölgede olmak için oluşturduğu talebe bağlı olarak da fiyatlar özellikle İstanbul’un merkezinde arttı. Geçmiş yıllar bunun bir göstergesidir.
 
Arz talebin üstünde mi?
MERKEZDE TALEBE YETMİYOR

Şehir merkezlerinde, iyi lokasyonlarda yeterince proje ve yer yok. Bu nedenle arz talebe yetemiyor ve bu da iyi mülklerde değer artışını tetikliyor. Hızlı büyüyen nüfusuyla İstanbul aldığı göçün de etkisiyle özellikle önemli lokasyonlarda arz talebi karşılayamayacak ve mülklerin fiyat artışı da devam edecek.
Ayrıca, bugün İstanbul’a pek çok dünya markasının gelmek istediğini göz önünde bulundurmak gerek.

İstanbul silueti
TARİHİ DOKUYA GÖRE İZİN

İstanbul için bölgesel imar planları ve siluet çalışmaları yapılmalı ve bölgenin tarihi dokusuna göre izinler verilmeli. Yapılaşma, belirli bir program içinde yürütülmeli. Ancak, yukarı doğru yapılaşma ile daha fazla yeşil alan, sosyal alan imkânı sağlandığını belirtmek gerekiyor. Özellikle Şişli’nin, Beşiktaş’ın sırtları, Levent hattı ve Kağıthane yüksek yapılaşmaya müsait yerler.
 
Haydarpaşa Garı – Taksim Meydanı
DAHA BÜYÜK SORUN OLMADAN…

Taksim’de yayalaştırma yapılmasının yanındayım. Dünyada İstanbul ölçeğindeki büyük şehirlerde trafik, yer altına alınmıştır. Sadece Taksim’de değil, Etiler gibi yerlerde de böyle olmalı. Haydarpaşa Limanı’nın kaldırılması da doğru. Gemi trafiği kirliliği, 20 yıl sonra daha büyük sorunlar yaratacak. Haydarpaşa Garı, otel, müze veya halka açık bir başka kültürel faaliyete yönlendirilebilir. Burada yapılması planlanan dünyanın en iyi markalarıyla yaptığımız işe uygun olursa yer alabiliriz.

Yabancının önü açılsın mı?
EN ÇOK ALMANLAR ALIR

Yabancılara satış için düzenlemede biraz geç kalsak da Türkiye’nin ancak 80’li yılarda dünyaya açıldığını unutmamak gerekiyor. Bana göre Türkiye Avrupa, Orta Asya, Körfez ülkeleri ve Türk Cumhuriyetleri’nden talep alır. Avrupa’da başı Almanya ve Kuzey Avrupa ülkeleri çeker. Yaşlanan nüfus artık daha sıcak bir ülkede ve doğada yaşamak istiyor. Tanıma en uygun ülke ise Türkiye.
Avrupalılara satış, AB’ye giriş açısından da çok yararlı olacak. İspanya, Portekiz, Fransa ve İtalya gibi Akdenizli Avrupa ülkelerinin en büyük kalkınma argümanı olmuştu gayrimenkul satışı. Ekonomik değerin yanı sıra  satın alan Kuzey ve Orta Avrupalılarla bağlar daha da güçlenmişti.

Lüks nedir, ne değildir?
LÜKS KELİMESİ PARAYLA SATILMADIĞINDAN…

Açıkçası, lüks kelimesinin kullanımı parayla olmadığı için layık olmadığı yerler için de kullanılıyor. Gerçek lüks,lokasyonla başlar. Konfor, teknoloji, tasarım ve kullandığınız her bir markanın dünya çapında bilinir olması diğer önemli detaylardır. Bunlar kadar önemli olan bir diğer detay, verilecek hizmetlerin kusursuzluğudur. Çok iyi bir işletmeci olması gerekir. Dünyanın en lüks arabasını alsanız da benzin ve şoför doğru değilse sizi hiçbir yere götüremez. Bu tanımlara uygun gerçek lüksü temsil eden 15 proje var İstanbul’da.

Şehri yıkmak ve yeniden yapmak
PAMUK İPLİĞİNE BAĞLI YAŞAMLAR

Gönül isterdi ki, şehri yıkıp yeniden yapalım, ama kolay değil. Bu nedenle şehri yaşarken kısım kısım yenilemek en doğrusu. Gelecek yüzyıllara şehri daha iyi şekilde ulaştırmak için alt yapısı, parkları yeşil alanları ile çağdaş yaşama uygun yeni bir yapılaşmayı adım adım ilerletiyoruz.
Deprem kuşağındaki İstanbul’da eski binaların yüzde 90’ı depreme dayanıklı değil. Altyapısı çok kötü. Dönüşüm kanunu ile bu sorunlar çözülecek ama, her uygulamada olduğu gibi yüzde 95 mutlu olurken, yüzde 5 mutsuz olabilecek. Sonuçta, yüzde 95 gibi bir kesim için geliştirilecek depreme dayanıklı binalardan, otoparklardan, sosyal tesislerden ve daha çok yeşil alandan söz ediyoruz.
Aksi, hepimizin canının pamuk ipliğine bağlı olarak yaşamaya devam etmesi, beş kilometrelik yolu bir saatte gitmemiz, nefes alacak alanımızın olmaması anlamına gelir. Hepimiz bu uygulamaya destek olmalıyız.

MESLEK

Mesleğim
RUHUMLA İÇİNDEYİM

Olağanüstü zevk alıyorum. Ruhumla içindeyim. Tüm projeleri kendime yapıyormuş gibi tasarlarım. 
 
Bu mesleği yapmasaydım
BİLİM ADAMI

Bir bilim adamı olurdum
 
İlk adımlar
ALTI MİHENK TAŞI

Hayatımın ilk dönüm noktası 1978’de Almanya’ya gitmem oldu. Ticarete 1980’de atılmam ise hayatımın ikinci dönüm noktasıydı. Almanya’dan Türkiye’ye tekstil makineleri ihracatı ile başladığım ticaret hayatıma Astaş GmbH şirketini kurarak tekstil makineleri ithalat ve ihracatıyla devam ettim ve 1983’te Türkiye’de Astaş’ı kurdum, ki bu da kariyerimin üçüncü mihenk taşıdır. 1998 yılını hayatımın dördüncü  mihenk taşı olarak görebiliriz. Bu tarihte Türkiye’ye döndüm. Başta Juki olmak üzere dünyanın önde gelen markalarının tekstil makinelerinin Türkiye ve Türk Cumhuriyetleri distribütörlüğünü gerçekleştirdiğim kariyerimde 2004 yılı da önemli bir mihenk taşı oluşturuyor. Astaş olarak aldığımız gayrimenkul sektörüne girme kararının ilk meyvesi olarak doğan Astoria’yı sırasıyla Bellevue ve Maçka Residences takip ederken gayrimenkul sektöründeki faaliyetlerimize Bodrum projemizle devam ediyoruz. TEMA’nın Avrupa ofisinin kurulmasında öncü olmam da bir başka mihenk taşı. Avrupa ofisimizde TEMA ve TEMA’nın faaliyetlerini Avrupa’ya tanıtıyoruz.
 
İlham kaynaklarım
FİKİRLER UÇUŞTA DOĞUYOR

Dünyayı dolaşırım. Gelişmeleri büyük bir alakayla izlerim. Bir de uçak seyahatlerimde yeni fikirler yaratırım.  Kararlarımın, projelerimin yeni fikirlerimin çoğu uçuş esnasındadır.
 
Benim mimarim
CONTEMPORARY

Contemporary mimari
 
Benim mimarım
OLMAYANI YAPMAK ÖNEMLİ

Türkiye ve dünya çapında başarılı bulduğum, kendini tekrarlamayan farklı farklı mimarlar ile çalışmaktan keyif alıyorum.  Olmayanı yapmak benim için önemli.
 
Hayran olduğum yapı
FAMILIA BAZİLİKASI VE GAUDI

Barselona’daki La Sagrada Familia Bazilikası ve mimarı Gaudi’nin eserleri. Bunun dışında Roma ve Paris’teki tarihi yapıları da etkileyici buluyorum. Ayrıca,  hi-tech ve çok farklı dizayn edilmiş yüksek binalar da beni çok etkiliyor.
 
Gözbebeği proje
YENİLERİ BODRUM-MAÇKA

Çok az ve sayılı özel lokasyonlarda proje yaptığımız için tüm projelerim göz bebeğim. En yeni göz bebeklerimi soracak olursanız Maçka Residences Interior Desing By Armani Casa Managed by Kempinski projesi ile Bodrum’da yapmakta olduğumuz The Residences at Mandarin Oriental, Bodrum ve Mandarin Oriental, Bodrum projelerimiz derim.
 
Kempinski, Armani ve Mandarin
YENİ MARKALAR 2013’TE

2004’te gayrimenkulde  dünyanın en iyi otel markalarından Kempinski ile daha sonra moda sektörünün devi Armani ile ve son olarak da dünyanın en iyi otel markalarından Mandarin Oriental ile olmak üzere işbirlikleri kurduk.
Uluslararası markalarla zaten belirli platformlarda zaman zaman bir araya geliyoruz. Projeler anlatılırken karşılıklı bir ilgi ve talep doğuyor. Armani ile gerçekleştirdiğimiz Maçka Residences Interior Design by Armani  ve Mandarin ile Bodrum’daki projelerimiz böyle ortaya çıktı. Mandarin ile Bodrum’un ardından İstanbul ve diğer şehirlerle büyümeyi planlıyoruz.
Planımızda uluslararası iki markayla daha işbirliği var. Hem rezidans hem de otelcilikte alanının en iyi isimleriyle çalışacağız. Onlarla muhtemelen Etiler, Ulus ve Levent’te dönüşüm projeleri yapacağız. Beş sene içinde 5 milyar dolarlık bir projeyi harekete geçiririz. Körfez ülkelerinden ve son olarak Maldivler ile Seyşeller’den teklif aldık ama şimdilik yurtdışına yatırım düşünmüyoruz. İlerleyen yıllarda olabilir.
 
Yeni plan
ENERJİ VE EĞİTİM İÇİN PLAN

Eğitim ve enerjide yatırım düşünüyoruz. Enerjide rüzgâr, termal ve güneş alanında olacağız. Eğitim planlarımızı da beş yıl sonra harekete geçirebiliriz.  Bir de babamın adına Samsun Bafra’da Turizm Fakültesi yaptırıyoruz.
 
Dünyaya proje
UZAKDOĞU’YA RÜYA PROJE

Uzakdoğu’da rüya bir proje yapardım. Çünkü, Uzakdoğu’nun sıcaklığını, ruhunu, ambiyansını çok seviyorum. Bunu lüksle birleştirdiğinizde gerçek bir lüks ortaya çıkıyor.

İYİ Kİ BU KARARI ALMIŞIM: İyi ki Almanya’ya çocuk yaşta gitme kararı almışım. Bir taraftan sevindim bir taraftan üzüldüm. Zorlandım; çünkü aileme çok bağlıydım. Ama, bu kararım sayesinde dünya çapında dostluklarım ve iş bağlantılarım oluştu.
KEŞKE YAPMASAYDIM: Düşünüyorum ama herhangi bir şey bulamıyorum.
BİR GÜN MUTLAKA: Cevap veremiyorum maalesef.
EN ÖNEMLİ SERMAYEM: Kazandığım iş tecrübem ve dostlarım.
EN ÖNEMLİ TECRÜBEM: Babamdan öğrendiğim dürüstlük ve Almanya’da kazandığım iş disiplinim.
TEK BİR ŞEYE İZNİM OLSA: Bir gecede İstanbul’un tüm alt yapısını düzeltirdim.
BU SON İŞİNİZ DESELER: Mimar Sinan’ın eserleri gibi yüzyıllara meydan okuyan eserler yapardım.
KEŞFETMEK İSTEDİĞİM ŞEY: Yağmur Ormanları ve denizaltı yaşamı.
İZ BIRAKAN SEYAHATİM: 1988 yılında yaptığım ilk Havai seyahatim. 
STRES: Hayatımın bir parçası haline geldi. Azaltabilmek ve kontrol altında tutabilmek için doğayla ilgileniyorum.
SPOR: Yüzme, doğa yürüyüşleri ve golf.
BENİM ŞEHRİM: İstanbul ve Bodrum
BENİM MÜZİĞİM: Jazz.
SON KİTABIM: Philip Jodridio’nun 100 Contemporary Architects serisi.
SON FİLMİM: Iron Lady.
EKİBİMDE OLMAZSA OLMAZ: Takım çalışması.
EMEKLİLİK PLANI: Şimdilik yok. Ama emekli olursam gençlere ve yeni girişimcilere tecrübelerimi aktarabileceğim şekilde danışmanlık yapardım.

YAŞAM

Çocukluğum
KÜÇÜK OLMAM ŞANSTI

Samsun Bafra’da Kızılırmak Vadisi’nde doğa, yeşil ve denizle iç içe geçti. Çok güzel bir çocukluk yaşadım. Ailenin en küçüğü olmam da ayrı bir şanstı benim için.
 
Çocuklarım
YILDA BİRKAÇ DEFA TATİLE

Üç çocuğum var. Fırsat buldukça onlarla vakit geçirmekten çok mutlu oluyorum. Yılda birkaç defa da beraber tatile çıkıyoruz.
 
İlk param
HAFTALIK 5 LİRA

13 yaşındayken yazın staj yapmaya gittiğim yerde haftalık 5 lira kazanmıştım.
 
Hobim
EN FAZLA 3 GÜN…

Doğa ile iç içe olmayı çok seviyorum. Bahçe, peyzaj işleriyle uğraşmayı ve doğa içinde spor yapmaktan hoşlanıyorum. Ayrıca seyahat etmeyi de çok seviyorum ve fırsat buldukça golf oynuyorum.
En fazla üç gün tahammül edebilirim doğasızlığa. Doğa sevgimde Kızılırmak Vadisi’nde yetişmiş olmam çok önemli.  Bodrum’u çok seviyor olmamdaki nedenlerden biri de bu zaten. 20 yıl önce ilk gittiğimde beni çok etkilemişti. Kışın bile yediğim dağ çileklerinden vazgeçemem. Yaşadığım ve yaptığım her yerde yeşil boldur. Mesela Astoria’nın önünde bir santim boş yer bulamazsınız. İstanbul’daki evim de öyle.
Zeytin ağaçlarına bayılıyorum. Ölür, ama yeniden can bulur. Çiçeklerden begonvili çok severim. Şu anda Mandarin ile geliştirdiğimiz Bodrum’daki projemiz için tüm İzmir ve Marmaris’ten begonvil toplatıyoruz. 10 bin begonvil dikeceğiz. İtalya’dan da yaşları 10 ile 50 arasında 10 bin ağaç geliyor. Toplam ağaç sayısı 100 bin, bitki sayısı 1 milyon olacak. Projenin bu kadar yeşil olması benim merakımdan…
 
Dostum
SIK GÖRÜŞEMESEM DE…

Türkiye ve dünya çapında dostlarım var. Dostluklara çok önem vermeme rağmen yoğun işlerim sebebiyle bazıları ile sık görüşme fırsatı bulamıyorum. 

 

PROJE BİLGİ FORMU

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yapın

Lütfen yorumunuzu girin!
Lütfen isminizi girin

Son Haberler

YAZARLAR

Ayla Özer
365 YAZI