Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Dünya Mirası Listesi statüsü her kültür varlığına verilmiyor. Bunun için belirli şartların bir araya gelmesi gerekiyor. Öncelikle söz konusu kültür varlığının bulunduğu ülkenin, Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına Dair Sözleşme’yi kabul etmesi gerekiyor. Ardından başvuru yapmak mümkün hale geliyor. Uluslararası Anıtlar ve Sitler Konseyi (ICOMOS) ve Uluslararası Doğayı ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği (IUCN) uzmanları başvuruları değerlendiriyor. Dünya Miras Komitesi’nin de onayıyla “Dünya Mirası” statüsü alınabiliyor.
2021 yılı itibarıyla UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne kayıtlı bin 154 kültürel ve doğal varlık bulunuyor. Bunların 897’si kültürel, 218’i doğal, 39’u ise karma (kültürel/doğal) varlıktan oluşuyor.
UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Türkiye’deki 19 kültür ve doğa varlığı şöyle:
İstanbul
Asya ve Avrupa’yı birbirine bağlayan İstanbul, yüzyıllar boyunca köklü medeniyetlere ev sahipliği yapan dikkat çekici bir kent. 1985’de UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne 4 bölge olarak alındı. Bu bölgeler şöyle sıralanıyor: Hipodrom, Ayasofya, Aya İrini, Küçük Ayasofya Camii ve Topkapı Sarayı’nı içine alan “Sultanahmet Kentsel Arkeolojik Sit Alanı”, Süleymaniye Camii ve çevresini içine alan “Süleymaniye Koruma Alanı”, Zeyrek Camii ve çevresini içine alan “Zeyrek Koruma Alanı” ve “İstanbul Kara Surları Koruma Alanı”.
Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası
Sivas’ta yer alan Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası, 1985’te Dünya Mirası Listesi’ne girdi. 1228-1229 yıllarında inşa edilen yapı, iki kubbeli türbeye sahip bir cami ve ona bitişik bir hastaneden oluşuyor. Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası sadece mimarisiyle değil, Anadolu geleneksel taş işçiliği örnekleriyle de UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girmeyi hak ediyor.
Hattuşa (Boğazköy)
Çorum’da yer alan Hattuşa, Hitit İmparatorluğu’nun başkenti olması nedeniyle önemli bir geçmişe sahip. 1986 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınan Hattuşa’da büyük çoğunluğu Kral IV. Tudhaliya dönemine ait tapınaklar, kraliyet konutları ve surlar bulunuyor.
Nemrut Dağı
Adıyaman Kahta’da yer alan Nemrut Dağı, Helenistik dönemin en görkemli kalıntılarından birine ev sahipliği yapıyor. Kommagene Kralı I. Antiochos’un tanrılara ve atalarına minnettarlığını göstermek için yaptırdığı mezar, anıtsal heykelleri ve benzersiz manzarası ile dikkat çekiyor. 8-10 metre yüksekliğindeki kireç taşından yapılma dev heykeller, zamana meydan okurcasına ayakta duruyor. Nemrut Dağı, 1987’de UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alındı.
Xanthos-Letoon
1988’de UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne giren Xanthos, Fethiye’nin Kınık Köyü yakınlarında yer alıyor. Bölge Antik Çağ’da Likya’nın en büyük idari merkezlerinden biriydi. Xanthos’a sadece 4 kilometre uzaklıkta bulunan Letoon da Apollon ve Artemis tapınakları başta olmak üzere pekçok kalıntıya sahip. Antalya’da yer alan Letoon, Xanthos ile birlikte UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde.
Safranbolu
Karabük’ün Safranbolu ilçesi geleneksel şehir dokusu, ahşap yığma evleri ve anıtsal yapılarıyla bütünü sit ilan edilen ender yerlerden biri. 14. yüzyılda Türklerin hakimiyetine giren Safranbolu, 1994’te UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne değer görüldü.
Göreme Milli Parkı ve Kapadokya
Nevşehir’de yer alan Göreme Milli Parkı ve Kapadokya, 1985’te UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girdi. Göreme Milli Parkı, Derinkuyu ve Kaymaklı Yeraltı Şehirleri, Karain Güvercinlikleri, Karlık Kilisesi, Yeşilöz Theodoro Kilisesi ve Soğanlı Arkeolojik Alanı, bölgede öne çıkan yerler arasında.
Pamukkale-Hierapolis
1988’de UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne giren Pamukkale- Hierapolis antik kenti, kalsiyum oksit içeren suların oluşturduğu görkemli beyaz travertenleri ile geç Helenistik ve erken Hıristiyanlık dönemlerine ait kalıntıları ile ünlü. Denizli’ye 2 kilometre uzaklıkta bulunan bu alan, çeşitli rahatsızlıklara iyi geldiğine inanılan şifalı suları ile de biliniyor.
Troya Antik Kenti
Geçmişi erken Tunç Çağı’na dek uzanan Troya Antik Kenti, Çanakkale’de bulunuyor. Dünyanın en ünlü antik kentlerinden biri olan Troya’da yapılan kazılarla pek çok uygarlığa ait kalıntılar ortaya çıkarıldı. Arkeolojik çalışmaların halen sürdüğü antik kent, her yıl yerli ve yabancı çok sayıda turisti ağırlıyor. Troya, 1998’de UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alındı.
Selimiye Camii ve Külliyesi
Mimar Sinan’ın ustalık eseri Selimiye Camii ve Külliyesi, Edirne’nin en önemli anıtsal yapılarından biri. 16. yüzyılda Sultan II. Selim adına yaptırılan cami teknik mükemmelliği, boyutları ve estetik ayrıntılarıyla döneminin en muhteşem eserleri arasında sayılıyor. 2011’den beri de UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde.
Çatalhöyük Neolitik Kenti
İnsanlığın yerleşik toplumsal hayatına ışık tutan Çatalhöyük Neolitik Kenti, Konya’da yer alıyor. 2 bin yılı aşkın geçmişiyle köylerden kentsel hayata geçişin önemli bir kanıtı olan Çatalhöyük, 2012 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girdi.
Bursa ve Cumalıkızık: Osmanlı İmparatorluğunun Doğuşu
Bursa ve Cumalıkızık UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne 2014’te girdi. Bunu sağlayan ise Orhangazi Külliyesi ve çevresini içine alan Hanlar Bölgesi, Hüdavendigar Külliyesi, Yıldırım Külliyesi, Yeşil Külliye, Muradiye Külliyesi ve Cumalıkızık Köyü oldu.
Bergama Çok Katmanlı Kültürel Peyzaj Alanı
İzmir’de yer alan Bergama Çok Katmanlı Kültürel Peyzaj Alanı, Helenistik, Roma, Doğu Roma ve Osmanlı dönemlerine ışık tutuyor. Zamanın en önemli sağlık merkezlerinden Asklepion’a da ev sahipliği yapan Bergama, 2014’te UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girme hakkı kazandı.
Efes
Efes, İzmir’de yer alan ve UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne giren iki yerden biri. 2015’te listeye alınan Efes; Çukuriçi Höyük, Ayasuluk Tepesi (Selçuk Kalesi, St. John Bazilikası, İsa Bey Hamamı, İsa Bey Camii, Artemision), Efes Antik Kenti ve Meryem Ana Evi olmak üzere dört bileşenden oluşuyor. Bölge tarih öncesi dönemden başlayarak Helenistik, Roma, Doğu Roma, Beylikler ve Osmanlı dönemlerini kapsayan yaklaşık 9 bin yıllık tarihe sahip.
Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri
Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri Kültürel Peyzajı, 2015’te UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girdi. Diyarbakır Surları ve Hevsel Bahçeleri olmak üzere iki ana bileşenden oluşan alan, dünya kültürü için önemli bir miras.
Ani Arkeolojik Alanı
Kars’ta yer alan Ani Arkeolojik Alanı, 2016 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne kaydedildi. Ani Arkeolojik Alanı, Erken Demir Çağı’ndan 16. yüzyıla kadar yerleşimin sürekli olduğu, Orta Çağ’ın şehircilik, mimarlık ve sanat açısından gelişiminin tüm zenginlik ve çeşitliliğinin bir arada görüldüğü çok kültürlü bir İpek Yolu yerleşimi olarak büyük önem taşıyor.
Aphrodisias Antik Kenti
Aydın’da yer alan Aphrodisias Antik Kenti’nde ilk yerleşim MÖ 5 bine kadar uzanıyor. Aphrodisias Antik Kenti yaklaşık 2-3 kilometre kuzeydoğusunda bulunan antik mermer ocakları ile birlikte 2017 yılında Dünya Mirası Listesi’ne alındı.
Göbeklitepe
“İnsanlığın sıfır noktası” olarak adlandırılan Göbeklitepe, 2018’de UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne kaydedildi. Şanlıurfa’da yer alan Göbeklitepe, 1963’te keşfedildi. Ancak alan 1994 yılından bu yana yapılan kazılarla ünlendi. Kazılar bölgenin 12 bin yıllık tarihe sahip olduğunu gösterdi.
Arslantepe Arkeolojik Alanı
Malatya’da yer alan Arslantepe Arkeolojik Alanı, 2021’de UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alındı. Geçmişi MÖ 6 binli yıllara dek uzanan Arslantepe, aristokrasinin doğduğu ve ilk devlet şeklinin ortaya çıktığı resmi, dini ve kültürel bir merkez olarak öne çıkıyor.
Haber kaynağı: TRT Haber