Kurumsallaşmakta geç kalan Türk emlakçılar, yılda 380 milyar lirayı bulan ikinci el gayrimenkul satışlarından elde edilen komisyonun büyük kısmını yabancı şirketlere kaptırıyor.Hali hazırda gayrimenkul cennetine dönen Türkiye'de sektör son yıllarda kentsel dönüşümle ivme kazandı.
Daire ve iş yeri satış bedelleri üzerinden komisyon alarak para kazanan gayrimenkul danışmanlığı şirketleri, yabancıların konut edinmesinin önünü açan Mütekabiliyet Yasası'nın ardından cirolarını artırmaya başlarken, klasik tarzda iş yapan emlakçılar bu gelişimi yakalayamadı.
Büyük şirketler bu konuda "Karşımızda kurumsal bir Türk firması göremiyoruz" derken, yabancı sermayeli franchise veren gayrimenkul danışmanlığı firmaları büyük firmaların ihtiyacına cevap veriyor.
Konuyla ilgili açıklama yapan İstanbul Emlak Komisyoncuları ve Danışmanları Odası Başkanı Nizameddin Aşa, Türk zincir emlak modelini geliştirmeye çalıştıklarını, büyük taahhüt firmalarının yerli emlakçıyı ciddiye almadığını söyledi.
"Devlet emlaktaki vergi muammasının farkına varmalı"
City44 Gayrimenkul Danışmanlığı Kurucusu Hamza Yılmaz ise devlet otoritesinin emlaktaki vergi muammasının farkına varıp stratejik yasal düzenlemeler yapması halinde Türk emlak şirketlerinin Türkiye'nin lokomotif sektörünün kazancını ülke içinde tutacağını söyledi.
Son yıllarda en fazla ciro yapan iş kolunun inşaat sektörü olduğuna dikkati çeken Yılmaz, onlarca dev Türk müteahhidin sosyal sorumluluktan, ülke için katma değer üretmekten söz ettiğini anımsattı.
"Tamamına seslenmek isterim, kendi yakınlarınıza 2. el şirketleri kurup satışları buradan yapmayı seçiyorsunuz. Yasal olarak bir engel yok, hakkınızdır. Lakin bu seçeneği kullanmayıp direkt yabancı franchise markaları projelerinize tek yetkili olarak koyan büyük bir kitle var içinizde" diyen Yılmaz, "Bunu milletiniz için engelleyin. Türk emlakçısına şans verin. Aksi takdirde merdiven altı emlakçılığın bir tık ötesine geçemeyeceğiz ve buradaki kazancı yabancı şirketler ülkelerine götürmeye devam edecek" ifadelerini kullandı.
İkinci el satışlarda yerli firmaların dışlandığını bildiren Aşa, sözlerine şöyle devam etti:
"Yabancıya veya Türk yatırımcılara 2. el satışlarda birkaç yöntem izleniyor. Bunların başında projeyi gerçekleştiren inşaat firması kendi satış ofisini 2. el satışlarda da devam ettiriyor. Tüm malik bilgileri bunların bilgisi dahilinde olduğundan maliklere kolayca ulaşıp 2. el satış ve kiralama işlemlerini yapıyorlar. Ayrıca bu firmalar bina yönetimi ve güvenliği gibi çalışmaları da yürüttüklerinden yerel emlakçıları binaya dahi sokmuyorlar.
İkincisi, inşaat firmasının devam etmediği durumlarda öncelikle kurumsal çalışan çoğu yabancı kökenli bir emlak şirketiyle anlaşıp aynı koşullarda 2. el satış ve kiralamaları da bunlara yaptırıyorlar. Bu durumda da yerel emlakçılar projeye dahil edilmiyor, hatta bunu sağlamak için bina veya site yöneticilerinin pay aldığı bile söyleniyor. Bu firmaların büyük bayi sayısına ulaşmalarının en büyük nedeni aktif reklam ve tanıtımlarla kendilerini çok farklı ve üstün göstermeleri. Küçük emlak ofislerine karşı yürütülen psikolojik baskı politikaları da söz konusu."
"Bu yıl için 473 milyar liralık bütçe söz konusu"
Türk zincir emlakçılığının gelişmesi ile yurt dışına giden paraların kesileceğini vurgulayan Aşa, ayrıca dünyada çok önemli olan bilgi transferlerinin mümkün mertebe bakir kalacağını, böylece herkesin piyasaları ezbere bilerek politikalar geliştiremeyeceğini kaydetti.
Gayrimenkul uzmanlarının değerlendirmelerine göre emlak piyasasında her yıl Türkiye bütçesi kadar işlem hacmi gerçekleştiği bilgisini veren Aşa, "Bu yıl için 473 milyar liralık bütçe söz konusu. Bunun ortalama yüzde 80'i, yani yaklaşık 378 milyar lirasını, 2. el gayrimenkuller oluşturuyor. Gayrimenkul pazarında Türkiye'de özellikle markalı konut projeleri ve yüksek bedelli satışlar kurumsal emlak şirketleri tarafından gerçekleştiriliyor. Bu firmalar içinde de yabancı menşeli emlak ofisleri ön planda" ifadelerini kullandı.
"Yabancı emlak devlerinin iştahı kabarıyor"
Küresel ekonomideki durgunluğa rağmen Türkiye'de konut satışlarının önceki yıla oranla artış kaydettiğini aktaran Yılmaz, bu durumun yabancı emlak devlerinin iştahını kabarttığını dile getirdi.
Yasa güvencesi sağlayarak kurumsallaşmayı henüz başaramayan Türk emlakçılarının devlerle adil olmayan şartlarda rekabet ettiğine dikkati çeken Yılmaz, "Büyük projelerin satışını açık ara yabancı şirketler gerçekleştiriyor.Yüksek bayi sayılarının sebebini de tabi ki yabancı yatırım ve sermaye gücüne bağlıyoruz. Türk gayrimenkul danışmanlığı sektöründe böyle büyük bir boşluk varken, yabancı yatırımı arkasına alan markalar büyük reklam ve tanıtım harcamalarıyla hızla bayileşebiliyorlar" dedi.