Yazlık evlerin, kişinin kendisine, ailesine ve yaşam standartlarına yaptığı bir yatırım olabileceğine dikkati çeken Onursal Gayrimenkul Yatırım Danışmanlığı Yönetim Kurulu Başkanı Onur Öngün, “Yatırım kelimesini kullanırken farklı etmenler devreye giriyor. Maddi durumunuz, almak istediğiniz yerin lokasyonu, o bölgenin potansiyeli, metrekare birim fiyatı, kira çarpanı, etrafınızda yer alan yaşam alanları… Ülkemizde yazlık alanların büyük çoğunluğu bahsettiğimiz bu etmenlerin hemen hiç birini dikkate almıyor” dedi.
Türkiye’de yazlık kullanımının yılın belirli dönemlerini kapsayan bir alışkanlık olduğuna dikkat çeken Öngün: “Bu tür yerler yılın en çok 3-4 ayında kullanılan ve kalan dönemlerde kapısına kilit vurulan evler. Yazlık yerlerde yükselen sitelerin büyük çoğunluğu kış aylarında adeta hayalet kentleri andırıyor. Ayrıca, kimi durumlarda tatilci, kendi yazlık bölgesinden sıkılıyor ya da o bölgeye yeni gelen komşularından rahatsızlık duyuyor. Bu gibi durumlarda da kendi yazlıklarına gitmek istemeyen tatilciler ayrıca bir ücret ödeyip farklı yerlerde tatil yapıyor. Özellikle çocukların büyümesinin ardından aile bireylerinin farklı yerlerde tatil yapma isteği doğabiliyor. Yazlık almak isteyenlerin tüm bunları iyi değerlendirmesi lazım. Yazlık, eğlenmek için güzel bir seçenek ama gayrimenkul yatırımı olarak değerlendirildiğinde arsa, ev, işyeri, devremülk, tarla ve çiftlik gibi argümanlar arasında getirisi en az olan enstrüman. Satın almak yerine kiralama seçeneği daha cazip olabilir. Bu seçeneği kullananlar daha az bütçeyle her yıl farklı yerde, farklı konseptler sunan tatillerin keyfini çıkarabilirler.” diye konuştu.
