Bireysel Emeklilik Sistemi’ne (BES) gelen yeni düzenlemede “gençlere sağlanan devlet katkısı artacağı ve devlet desteklerinin yaşa göre değişeceği“ belirtiliyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileri 65 yaş üstü nüfusumuzun hızla yaşlandığını ve engelli sayısının arttığını, bu hızla gider ise 2050 yıllarında her 4 kişiden birinin yaşlı olacağı gözüküyor.
Kişilerin yaşlılıkta fiziksel ve ruhsal yönden gerilemesi artık kaçınılmaz ve geri dönülmez bir süreç olarak karşımıza çıkmaktadır. Kayıtlara yansıyan “Demans – Parkinson – Alzheimer – yatağa bağımlı hastalar“ nüfusun %5’ine yaklaşmaktadır.
Ülkemizde “Huzur Evi – Yaşlı Bakım“ evleri kavramlarının tanım ve fonksiyon olarak ayrılmasını ve bu ayrılığın bakanlık düzeyinde ele alınmasını öneriyorum. Çünkü sistemin “mahalle – aile baskısından“ kurtulması gerekmektedir.
Huzur Evleri; Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına bağlılığını sürdürürken… Bakım Evleri’ni Sağlık Bakanlığı bünyesine taşınmasını öneriyorum.
Çünkü, Bakım Evleri Tıbbi destek ağırlığı ile bakım ve destek ihtiyacını ortaya koymaktadır.
Ülkemizde huzur ve bakım evleri devlet/belediyeler kamu kuruluşları ve özel sektör katkıları ivme kazanmaktadır.. Özel ve Devlet aracılığı ile sunulan hizmet alanlarının kapasitesi 20 bin seviyelerinde seyretmektedir.
Önerim, BES – Bireysel emeklilik sisteminin 2. Hayat olarak nitelendirebileceğimiz sektörü desteklemesidir.
Bu destek ile toplumsal farkındalık yaratıldığında BES’ler arzu edilenden daha hızlı “orta yaşlı ve yaşlı“ kategorilerde işlev kazanacaktır.
Çünkü; “Birikim ve Para“ – “Yaşlılık Güvencesi“ “Yaş alanlar ile iç içe yaşam“ yaşlılıkta en fazla ihtiyaç duyacağımız hayatımızın kaçınılmaz gerçeği
Bu konuda; Devleti yaş alan nüfusa yönelik BES katkı desteğine, Sağlık Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Sigortacılık Sektörünü, ilgili bakanlıkları işbirliğine davet ediyorum.
Bilge ÖZDEMİR
Management Partner of CuEngine 3D OnLine Project Sales Platform’
