Dünya Gazetesi editörlerinden İbrahim Ekinci'nin gazetenin internet sayfasında bugün yayınladığı habere göre Türk firmalarının yurtdışında üstlendikleri projelerin tutarı 2016 yılında 2015 yılına göre 12.7 milyar Dolar düşerek 10.1 milyar Dolar olarak gerçekleşti.
Haberin devamı şöyle:
Türkiye’nin en önemli döviz girdi kapılarından turizmdeki kayıp da bir önceki yıla göre 9.4 milyar dolar, zirve yıl 2013’e göre 10.2 milyar dolar olmuştu. Buna göre, dış müteahhitlikteki kayıp turizmdekinin iki katına yakın gerçekleşti.
Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) yılın ilk İnşaat Sektörü Raporu açıklandı. Yurtiçi inşaat işlerinde reel artış kaydedildiğine dikkat çekilen raporda; “Genel konjonktürden ve özellikle ana pazarlardaki gelişmelerden en ağır etkilenen sektörlerden birisi olan yurtdışı müteahhitlik sektörü tarafında 2016 yılı maalesef, bu alanda son 10 yıllık dönemde kazanılmış olan hızlı büyüme ivmesinin kaybedildiği bir yıl olmuştur. Türk müteahhitlerin yurtdışında üstlenilen yıllık yeni proje tutarı son 5 yıllık dönemde 25-30 milyar dolar bandına oturmuşken, 2016 yılında yurtdışında üstlenilen yeni proje tutarı 10.1 milyar dolara inmiştir” denildi.
3 FAKTÖR KÖTÜ ETKİLEDİ..
TMB analizinde bu büyük ivme kaybının nedenleri şöyle sıralandı: Sektörün ana pazarlarındaki jeopolitik sorunlar, yurtdışı müteahhitlik pazarı içinde %35’lik toplam paya sahip Libya, Irak ve Rusya Federasyonu’nda yaşanan olumsuz gelişmeler bu ülkelerdeki işleri durma noktasına getirdi.
Düşen enerji fiyatları nedeniyle önceki yıllarda yurtdışı müteahhitlik hizmetlerinin son derece güçlü olduğu enerji ihracatçısı pazarlarda gerçekleştirilen yatırımlar ivme kaybetti.
Küresel konjonktüre bağlı olarak dış finansman kapasitesi azaldı. Halihazırda kısıtlı olan dış finansman kapasitesi önümüzdeki dönemde daha da azalabilecek. Sektör, yeni dönemde artacak dış borçlanma maliyetleri bakımından, uluslararası platformda rekabet gücünü koruyabilmek için, batılı ülkelerde ve Çin, Kore gibi uzak doğu ülkelerinde olduğu gibi finans desteğine ihtiyacı olduğu görüşünde.
Sahraaltı umudu zayıfladı
Raporda, “Petrol ihracatçısı ülkelerin üretim kısıntısı konusundaki mutabakatlarıyla belirli düzeyde artış ivmesi kazanan enerji fiyatları, Suudi Arabistan, Cezayir, Türkmenistan gibi, Türk yurtdışı müteahhitlik hizmetlerinin referanslarının son derece güçlü olduğu pazarlarda yatırım ortamına ve finansman koşullarına olumlu yansıyabilir. Rusya ile ilişkilerde kademeli normalleşme ile yeni pazarlardaki fırsatlar da değerlendirildiğinde, 2017 yılının, yurtdışı müteahhitlik hizmetlerinin gelişimi açısından son 10 yıllık dönemde kazanılmış ivmenin tümüyle kaybedildiği kayıp bir yıl olan 2016’dan daha olumlu bir dönem olacağı umulmaktadır” denildi.
Sektör, gelişmeleri fark ederek gelirleri petrol ve değerli maden ihracatına dayalı Sahraaltı Afrika ülkelerine yöneltmişti. Ancak, emtia fiyatlarındaki aşırı düşüş geçtiğimiz dönemde bu ülkelerin ekonomilerini de olumsuz etkiledi, yatırım programlarının ertelenmesine yol açtı.
Yurtiçi iyi gidiyor
Yurtiçi taahhüt işleri dışa göre daha iyi gidiyor. Yurtiçinde büyük ölçekli altyapı yatırımları devam ediyor. Köprü ve bağlantı yolları, Avrasya Tüneli, 3. Havalimanı, Çanakkale Köprüsü, entegre sağlık yerleşkeleri gibi büyük projeler ve kentsel dönüşüm süreci inşaat sektöründe büyümeyi destekliyor. Konut satışındaki artış eğilimi, inşaat sektörünün canlılığını gösteriyor. 2017’de konut sektöründeki canlılığın devamı için ekonomideki bozulmanın tersine çevrilmesi önem taşıyor.
EKONOMİ; YÖNETİLMESİ ZOR BİR SÜREÇTEN GEÇİYOR
Türkiye ekonomisinin zor bir süreçten geçtiği, siyasi gelişmelerin ekonomik aktiviteyi baskıladığı belirtilen raporda, içinde bulunduğumuz yıl için beklentiler şöyle dile getirildi: “Jeopolitik risklerin yurt genelinde artan terör olayları ile güvenlik riskine dönüşmüş olması ve hali hazırda karışık olan siyasi ajanda ve hızlı değer kaybını sürdüren TL gibi faktörlerin, özellikle yılın ilk çeyreğinde ekonomik görünümü daha da bozabileceği öngörülmektedir. Özellikle yılın ikinci çeyreğinden sonra atılacak hızlı ve etkin adımlar, iç ve dış politikada yatıştırıcı bir atmosferin hakim olması, yılın ikinci yarısına büyük oranda olumlu yansıyabilecektir.”
Analizde Varlık Fonu’nun ilerleyen yıllarda yeni ve olumlu bir hikaye yaratma potansiyeli olduğunun dile getirilerek, “Etkin, şeffaf ve sürdürülebilir bir rota çizilip uygulanması halinde, ekonominin büyüme performansı ve finansal sistemin direnci dışında altyapı yatırımlarını ve inşaat sektörünü desteklemek adına da son derece memnuniyet verici sonuçlar yaratabileceği değerlendirilmektedir” denildi. Türk müteahhitlik firmaları 1972 – 2016 döneminde 113 ülkede toplam bedelin 335 milyar doları bulan 8 bin 830 proje üstlendi. Bu projelerin ülkelere göre dağılımında Rusya (%19.8) ilk sıradaki yerini korudu. İlk 5 sıradaki diğer ülkeler ise Türkmenistan (% 14.1), Libya (% 8.6), Irak (% 7.0) ve Kazakistan (% 6.4) oldu.