24 Kasım 2024 Pazar
Ana SayfaManşetZam sınırıyla kira fiyatlarında istenilen sonuçlar alınamadığı gibi piyasanın da dengeleri bozuldu..

Zam sınırıyla kira fiyatlarında istenilen sonuçlar alınamadığı gibi piyasanın da dengeleri bozuldu..

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Temmuz’da sona erecek kira artışlarında yüzde 25 sınırının devam etmeyeceğini vurgulayarak, “Devam etmesi için ben bir sebep görmüyorum, etmemesi gerektiğini düşünüyorum. Dolayısıyla bu yönde bir çalışma yok” demişti.

Zam sınırının piyasaya etkisini değerlendiren Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği (KONUTDER) Başkanı Ramadan Kumova, zam sınırı uygulamasıyla kira fiyatlarında istenilen sonuçlar alınamadığı gibi piyasanın da dengelerinin bozulduğunu söyledi.

Kumova, “Kiraya yüzde 25 zam sınırı, her ne kadar iyi niyetle atılmış bir geçiş dönemi çözümü olarak uygulamaya konulsa da, bu uygulamanın hem kiralar hem de enflasyonunun düşüşüne yönelik gözle görülür bir faydası olduğunu söylememiz güç” diyen Ramadan Kumova, “TÜİK rakamlarına baktığımızda uygulamanın hayata geçtiği ilk günden bu yana (Haziran 2022) kira fiyatlarında yüzde 274’lük bir artış var. Sadece Mayıs 2023- Mayıs 2024 arasındaki dönemdeki değişimin yüzde 125.1 olduğunu görüyoruz” şeklinde konuştu.

Sınırlamanın, kiralık konut arzının bir bölümünü oluşturan bireysel konut yatırımcısını tedirgin ettiğini dile getiren Kumova, “Kiraya verenler ellerindeki konutları 3 yıl sonraki kira değerini öngörerek, o dönem kiraya vermediler ve yatırım yaptıkları konutu boşta bekletmeyi tercih ettiler. Bu nedenle kira fiyatlarında istenilen sonuçlar alınamadığı gibi piyasanın da dengelerini bozduğunu görüyoruz” dedi.

Zam sınırının kaldırılmasının piyasanın dengelenmesine katkı sağlayacağını belirten Kumova, “Ancak kira sorununun tamamen sona ermesi için yetersiz kalacak” uyarısında bulundu.

Kalıcı çözüm için neler yapılmalı?

Kumova bu soruya şu yanıtı verdi:

“Rakamlarla baktığımızda son 8 yılda ev sahipliği oranı yüzde 61’den yüzde 55’lere kadar gerilerken kiralık konut ihtiyacı yüzde 20’den yüzde 27’ye yükseldi. Ülkemizde son 5 yılda 1. el konut satışları yüzde 42 gibi ciddi bir oranda azalarak 651 binden 379 bine düştü. Sadece bu verilere bakarak kiralık konut piyasasında önümüzdeki dönemde bir fiyat yoğunluğu olacağını düşünüyoruz. Kiralık konut sıkıntısı yaşamamak adına atılacak en önemli adım konut sahiplik oranını yüzde 60’ların üst sınırına taşıyacak çözümlerin hayata geçirilmesi. Erişilebilir sosyal konuta ulaşılması yönünde atılacak en önemli iki adım ise ‘ucuz arsa tedariği sağlanması’ ve ‘ucuz maliyetli kredilerin’ bu konutlar için kullandırılması. Bu modeli KONUTDER olarak çalıştık. (KONUTDER, kamunun arsaları uygun oranla kat karşılığı özel sektöre vermesini, inşa edilecek evlerin fiyatları için üst sınır konulmasını, TOKİ’nin de bu süreçte oyun kurucu olmasını öneriyor. Böylece özel sektörün orta gelirliye konut üretebileceği, kamuya kalacak evlerin de sosyal kiralık konut olarak kullanılacağı belirtiliyor.). Önemli bir diğer önerimiz ise şu: Bireysel yatırımcılara uygulanan tüm kısıtlar kaldırılmalı ve ek vergi söylemleri ile sarsılan güvenleri yeniden sağlam şekilde kazandırılmalı.”

PROJE BİLGİ FORMU

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yapın

Lütfen yorumunuzu girin!
Lütfen isminizi girin

Son Haberler

YAZARLAR

Ayla Özer
365 YAZI